Sükut İkrardan Gelir
Hepimiz ülkemizin gelişmiş medeniyetler seviyesine gelmesini arzu ederken Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e gönderme yaparak ‘muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak’tan söz ederiz.
Ama acaba toplum olarak bunun için gayret gösterip topluma faydalı birer insan olmak için çaba sarf ediyor muyuz?
Kötü işler karşısında susmak da zımnen onu kabul etmek anlamına gelir. Müslümanların peygamberi Hz. Muhammed ile sahabeleri arasında aşağıdaki konuşma geçer.(Ya Resulallah! Geçmiş ümmetlerden bir kısmına zelzeleyle azap yapıldı. Toprak altında kaldılar. Bunların arasında salihler [iyi insanlar] da vardı) denilince, (Evet, salihler de birlikte helak oldular, çünkü Allah’a isyan edilirken susmuşlardı. Onlardan ayrılmamışlardı) buyuruldu. Demek ki kötülük karşısında susmamalı, önleme imkânı yoksa, hiç olmazsa oradan uzaklaşmalıdır.
“Bir kötülük gördüğünüz zaman elinizle, gücünüz yetmezse dilinizle, ona da gücünüz yetmezse kalben buğz ediniz.” (Müslim, İman 78; Tirmizi, Fiten 11)
Nelere sükut ettiğimize örnek vermek gerekirse: ekonomik durumumuzla ilgili aşağıdaki tweet çok önemli bir tespit yapmış
Ve en az ekonomik durumumuz kadar önemli olan eğitim karnemizi ise aşağıdaki tweet ile Selçuk Şirin çıkarmış
Mesela nitelikle insanımız yok, olanı da kaybediyoruz. Aşağıdaki örnekte olduğu gibi çok azımız sükut etmezken
Sükut edenimiz çok.
Diğer bir örnek yaşadığım şehir İstanbul’da yeşil alan kalmazken oh ne güzel dairelerimiz, arsalarımız değerlendi diye sevinenlerin şimdi eleştirmeleri ne kadar samimi?
Bu olayı “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” deyimi ile ilişkilendirebiliriz. Bu deyimin TDK daki açıklaması “birçok kimse, kendilerine kötülüğü dokunmayan kişiye ilişmek istemez “
Şu anda herkesin betonlaşma diye eleştirdiği ekonomik sisteme işini gücünü bırakarak balıklama dalmış birisi şimdi betonlaşmayı eleştirirken ne kadar samimiyetsiz ve şimdi maddi çıkarları zarar gördü diye eleştiriyor ise
- 167 ülkenin demokrasi düzeyleri incelendi. Türkiye demokrasi listesinde 110 [1]
- Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde Türkiye 113 ülke arasında 101'inci sıraya geriledi! [2]
- İnsani gelişmişlik endeksinde 189 ülke arasında 64.
- İnsan sermayesi endeksinde 157 ülke arasında 53.
- Yolsuzluk endeksinde 180 ülke arasında 81.
- Makalelere atıf sayısında ise 239 ülke arasında 167.
- BM, Türk ekonomisini dünyanın birinci sırada en kırılgan ekonomisi olarak ilan ediyor.
- Küresel İş İdaresi Konseyine göre, Türkiye 2005 yılında dünyada yatırım yapılabilir 25 ülke içinde 13 sırada iken, son yıllarda bu 25 ülke içine giremedi.
- Bütçe şeffaflığı sıralamasında , 102 ülke içinde 58 sıradayız. Yani Ortanın altındayız.
- 2018 yılı küresel rekabetçilik endeksinde 140 ülke arasında 61.
- Küresel İnovasyon Endeksinde 126 ülke arasında 50.
- Türkiye, teknolojik gelişmişlik açısından 82 ülke baz alınarak yapılan araştırmada, 49’uncu olurken, inovasyon, Ar-Ge ve patent gibi konularda listeye giremediği görüldü. [3]
- Küresel Barış Endeksi’nde 2018'de dünyada 149. olduk. 2008'de 119. idik.
gibi haberleri okuduğumuz toplumumuz teşekkül ederken sükut edenler şimdi eleştirse bile aynı şeydir, sükut etse ikrar etmiş olur.
Bazen bir cümle on kitap eder… Sükut İkrardan Gelir de onlardan biri
Referanslar
3- http://ertugrulakbas.blogspot.com/2018/12/kendi-ayagmza-sktk.html
4- İşim Gücüm Budur Benim: İş İnsanının Yeni Sorumlulukları (Bülent Ecacıbaşı)