Kötülüğe Karşı Tutum

Ertugrul Akbas
Oct 31, 2020

--

“Böylece biz, (mevki ve servetçe) ileri gelenleri o yerde (maddi ve manevi her türlü) hilekârlık/düzenbazlık yapmalarından dolayı oranın günahkarları yaptık. Halbuki onlar, ancak kendilerine hilekârlık yapar da bunun farkında olmazlar.” (En’am: 123)

Niçin genellikle ahlaksızlar toplumun ileri gelenleri olur?
Çünkü hak ehli dürüst kimseler birleşip kendi varlığını gösteremez ve toplum bozulur.
Bozulmuş toplumlarda nezaket zayıflık olarak algılanır, iyi niyet saflık, yaratıcıya inanç aptallık, fırsatçılık uyanık olmak, çakallık iş bilmek, iş bitirici olmak olarak algılanır. Kurnazlık övülür, ön plana çıkarılır. Akıl ise dikkate alınmaz.
Dostoyevski’nin Budala’sı bu tür bir toplum analizi içerir mesela.
Bu tür toplumlarda insanlar bu tür kötü özelliklerinden dolayı utanmak yerine kendisini beğenir çünkü bu kötü özellikler onun için övünç kayağıdır.
Bir de ‘Toplumsal benzeşim etkisi’ denilebilecek bir olgu var:
İnsan benzerleri arasında rahat ediyor ve bir arada olduğunda olaylara yönelik tepkileri farklılaşabiliyor. Örneğin, geçmişte yapılan basit bir deneyde aynı skeçi tek başına izleyen 10 kişiden sadece dördü gülerken,
bir araya geldiklerinde hepsi birden gülüyorlar. Yani tek başına iken “Bir kötülük gördüğünüz zaman elinizle, gücünüz yetmezse dilinizle, ona da gücünüz yetmezse kalben buğz ediniz.” (Müslim, İman 78; Tirmizi, Fiten 11)
hadisine uyabilecek vicdana sahip insanlar eğer bozulmuş toplumlarda kalırlarsa buna ses çıkarmıyor. Bu aynı zamanda ‘İnsanın kendi özüne de yabancılaşması’ dır
Zamanla benzeşim etkisiyle erdem tutulması yaşanır. Çürüme bir toplumda başladığında anında toplumsal müdahale olmazsa toplumu toptan çürütür.
Erdemsizliğe bedel ödetecek toplumsal ve hukuki mekanizmalar işlemezse benzeşim etkisi de hızlanır, çürüme artar.

--

--

Ertugrul Akbas
Ertugrul Akbas

Written by Ertugrul Akbas

Entrepreneur,Security Analyst,Research.

No responses yet