Depremin Hatırlattıkları -2023
6 Şubat 2023 de Kahramanmaraş merkezli çok büyük 2 deprem yaşadık. Bu depremden sonra aynı 2019 de tarihe not olarak yazdığım gibi bir makale yazayım istedim. Söz uçar yazı kalır. Aşağıda 2019 yılındaki yazımı bulabilirsiniz.
Benim sosyal medya hesaplarımda ve paylaşımlarımda binlerce ahlak, hukuk, adalet, şeffaf rekabet konularında paylaşım ve makale bulabilirsiniz.
Konuya aşağıdaki paylaşım ile başlayayım
https://twitter.com/epazoglu/status/1626623340105302029
Deprem yine bize bu konuları hatırlattı. Mahalleler, kasabalar yerle bir olurken içinde tabak kırılmayan binalar ve bunların müteahhitleri, resmi rakamlarla on binlerce kişinin öldüğü Kahramanmaraş’ta 300 000’e yakın kişinin imar affından faydalandığı gibi.
On yıllardır bahsettiğim gibi “Süt neyse kaymağı odur”
Deprem vesilesi ile 2022 de depremle hiç alakası olmaya ama ahlaki durumunuzu ortaya koyan 2 anekdot paylaşacağım.
Bilindiği gibi ben SIEM uzmanıyım ve profesyonel olarak bu işle uğraşıyorum. İlk olay bir üniversite ile ilgili.
Bir üniversitemiz yaşadığı bir olayda kullandığı SIEM çözümünün cevap verememesinden dolayı oluşan ihtiyaçtan dolayı 7 yıldır kullandığı SIEM i değiştirmek istiyor. Özellikle geçmiş loglara erişimle alakalı olmazsa olmazı var çünkü başına böyle bir olay geldiği için değiştirmek istiyor. Projeyi bize getiren bilişim şirketi aslında üniversitenin kullandığı SIEM çözümünün sıkı savunucusu ama yaşanan olay çok büyük olduğu için savunamamış. Bize geldiler; ürünü gösterdik, kendi boyutlarında üniversitelerde izin aldık en az son 7 yıldır kullanan bir üniversitede kendi üniversitede yaşadıkları ve patladıkları olayı canlı olarak aktif sistemde gösterdik, daha sonra en az 3 yıldır ürünümüzü kullanan başka bir üniversitede aynı senaryoyu çalıştırdık. Üniversite ürünü beğendi ve biz bilişim firmasına fiyat verdik TL olarak. 6,7 ay sonra üniversite bizim şartname ile ihaleye çıktı ve bilişim firması ihaleyi aldı. Daha sonra bilişim firması bize döndü ve sizin 6,7 ay önceki TL fiyatınızı biz o gün dolara çevirmiştik, bugünkü dolar karşılığı şu faturayı kesin dediler. Biz de 6,7 aylık fiili enflasyon Türkiye %60–70. Dolar ise %10–15 civarı arttı bu olmaz çünkü biz size çok dip fiyat vermiştik.
ENAG Enflasyon (Link)
Bu bilişim firması daha sonra alınmış, bitmiş sonuçlanmış ihaleye rağmen süreci dondurdu, üniversitenin mevcutta kullandığı ve sorunun sebebi olan Elasticsearch temelli başka bir ürünü üniversitenin teknik ekibi beğenmemesine rağmen üniversiteye sattı. Teknik ekibin beğenmemesine rağmen detayını da tevafukken öğrendim, aynı üniversite bilgi işlemde başka bir birimin yöneticisi komşumdu çünkü. Daha sonra ben mevcutta kullandıkları ve değiştirmek istedikleri ürünle yaşadıkları problemin logları canlıda uzun süre tutmak için çok büyük diske ihtiyacı olması olduğunu, bunun da Elasticsearch kaynaklı olduğunu, yine Elasticsearch temelli bir ürüne geçerlerse aynı sorunu yaşayacaklarını teknik olarak izah eden bir makale de paylaştım. Ama sonuç değişmedi. Aynı teknolojiyi başka bir ürün olarak sattı bilgi işlem firması.
İkinci olay yurt içi, yurt dışı pek çok fabrikası olan yani yüzü dünyaya dönük bir firmadan.
Bu firma ile daha önce iki adet yerli SIEM denemiş ve değişim kararı almış. SIEM i kullana ekip makalelerden bize erişti. Geçmiş yaşadıkları ve SIEM ile gördüğü problemlerin hepsinin test edildiği uzun bir PoC süreci sonunda 2021 sonunda bizim ürüne geçtiler. Teknik ekip teknik değerlendirmeleri yapıtılar ama o zaman da bize SIEM PoC si yapan arkadaşın kullandığı bir cümle vardı “Yöneticim ne karar verir bilemiyor”. Bu teknik süreçlerden sonra bir bilişim firmasın fatura kesmesini istediler. Bu firmanın hiçbir katma değeri olmamasına rağmen, sadece müşteri işaret etti diye faturayı o bilişim firması üzerinden kestik. Bir sene sonra 1 yıllık kiralama süresi sonunda bu firma bize ulaştı. Ve fiyat teklifi aldı. Geçen seneki fiyatın enflasyon karşılığının altında bir güncelleme fiyatı gönderildi. Daha sonra bilişim firması geçen seneki TL fiyatının yarısı fiyat olması lazım yoksa müşteri almayacak dedi. Biz de hak ettiği cevabı verdik. sonra ben kendim ürünümüzü son 1 yıldır kullanan arkadaşı aradım. Batım hiç bir şeyden haberi yok. Üründen memnunuz hocam dedi. Ben de geçen senenin faturasını kesin firma ile yaşadığımızı aktardım ve o firmadan bana attıkları maili kendisine ilettim. Aşağıda bu mailin ekran görüntüsünün blurlanmış halini paylaşıyorum ama arkadaşla blurlamadan hepsini paylaştım.
Bilişim firmasının satış departmanından bana hiç çekinmeden “Alacağımız ürün kalitesiz de olabilir” diye mail atabildiler.
Daha sonra ben SIEM i kullanan arkadaşı aradığımda bana “Yöneticim karar verecek” dedi.
Bu örnekleri kendi yaşadığım örnekler içinden seçerek paylaştım. Yoksa sadece 2022 de onlarcasını yaşadım. Etrafa bakınca bazı cevher gazetecilerin paylaştığı neler var.
“Süt neyse kaymağı odur”
Türkiye’de rüşvetin yaygın olduğu bilinir ve herkes bundan şikayetçidir. Ancak şikâyet edenlerin büyük çoğunluğunun esas rahatsızlığı, kendilerinin de bu çarka dahil olmamasından kaynaklanır [1].
Prof. Dr. Acar Baltaş
Çetin Altan 2015 yılının başlarında Çınar Oskay’ın “Halk neden çok büyük tepki göstermedi yolsuzluk iddialarına?” sorusuna:
“Yolsuzluğu piyango gibi görüyor. Bana da çıkabilir diyor… Yolsuzluğun bitmesini istemiyor, yolsuzluktan pay almak istiyor” diye cevaplamıştı [2].
Bu benim de çok tecrübe ettiğim bir durum. Bizim kültürde atasözü bile var. “Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar”.
Prof. Dr. Arman Kırım “Mor İneğin Akıllısı” kitabında diyor ki:
Ben ne zaman konferanslarımda belli tehlikelere işaret etsem, moral bozmak ile itham edilmişimdir. Bu deneyimlerim sonunda şunu öğrendim: eğer bu ülkede insanları etkileyen bir konuşmacı olmak istiyorsanız, zinhar gerçeklere değinmeyeceksiniz; sadece ve sadece onların duymak istedikleri güzel şeyleri söyleyeceksiniz, stratejilerini doğrulayacaksınız, ne kadar akıllı işler yapmakta olduklarını onaylayacaksınız.
Bazı zaman dilimlerinde toplumlar ve toplumları oluşturan insanlar doğrulardan korkar. Bu nasıl olur? diye soracaksınız. Lût kavminin Hz. Lût’a söylediği şu sözü Kur’an haber veriyor: “Çıkarın şunları kentinizden/yurdunuzdan. Bunlar temizlik ve dürüstlükte aşırı derecede titizlik gösteren insanlar.” (A’raf, 82; Neml, 56)
Buna benzer dönemlerden birini de Hz. İsa yaşamıştır. Barabbas olayı, İznik Konsül’ü tarafından kabul edilmiş dört İncil’de de yer alan ibretlik bir hikâyedir. Kur’an da isim vermeden aynı hadiseden bahseder.
Barabbas katil , zalim ve ırz düşmanı bir haydut olduğu için, Romalıların Yahudiye Valisi Pontius Pilatus (ölm. 36) tarafından zindana atılmıştı ve işin ilginç yanı da zindan arkadaşı Hz. İsa idi. Romalıların yerleşik geleneklerine göre Fısıh bayramlarında, valiler zindandaki mahkûmlardan halkın istediği birini affederlerdi. Geleneksel dinlerine zarar verdiği için, Hz. İsa’yı düşman bilen Allah ile aldatma propagandistleri, oylarını İsa değil, Barabbas lehine kullanmaları için halkı kandırdılar. Ve halk, Pliatus’tan İsa’yı değil, Barabbas’ı affetmesini istedi. Pilatus da isteğe uygun olarak Barabbas’ı serbest bıraktı. Yani halk; ışığın, aydınlığın, hak ve adaletin öncüsü, yüce Allah’ın “Kelimetullah” dediği o muazzez İsa Peygamber’i değil, cinayet ve ırza tecavüzün temsilcisi Barabbas’ı tercih etti. Sonuçta, halkın isteğiyle haydut Barabbas serbest bırakıldı.
Pilatus: “O zaman Mesih denilen İsa’yı ne yapayım?” diye sordu. Halk, var güçleriyle “Direğe gerilsin!” diye bağırdılar (Matta). Pilatus ısrar ederek “Neden? Bu adam ne kötülük etti, Ölümü hak edecek bir suçunu görmedim; dayak attırdıktan sonra onu serbest bırakacağım” dedi (Luka). Pilatus girişimlerinin işe yaramadığını gördü. Sonra onlara “Bu adamın kanından ben sorumlu değilim. Ötesini siz düşünün” dedi. Bu sözler de halkı da kararından vazgeçirmedi. Üstelik halk, “Onun kanının hesabı bizden ve çocuklarımızdan sorulsun” dediler (Matta).
Hikâyenin devamını biliyorsunuz.
Kur’an ise orada çarmıha gerilenin Hz. İsa olmadığını söyler.
“Halbuki onu öldürmediler, onu asmadılar da. Onlara İsa gibi gösterildi. Aksine, Allah onu kendine yükseltmiştir.” (Nisa, 157–158)
“Ey İsa, seni ancak ben öldüreceğim.
Seni kendime yükselteceğim. İnkârcılardan temiz kılacağım.” (Âl-i İmran, 3/55)
Barabbas serbest kalır kalmaz ilk iş olarak birini öldürüp, bir başkasının da ırzına geçti ve yeniden hapse atıldı. Ertesi yıl Fısıh bayramında affedilmeye aday iki suçludan biri yine Barabbas’tı ve halk bu sefer de Barabbas’ın affedilmesi lehinde oy kullanmıştı.
Bu zamanlarda dürüst olanlar, kirlenmekten kaçanlar, adalet ve liyakate riayet edenler en az iki kere yara alır:
1-Zaten halk bu tür adamları sevmeyecektir
2-Kariyer veya ticari olarak rekabet ettiği rakipleri bu iyi özelliklerini kötü olarak pazarlayacaktır
Öyle bir zaman gelecek ki doğru söyleyenler yalanlanacak, yalancılar ise doğrulanacak. Güvenilir kimseler hain sayılacak, hâinlere güvenilecek. İnsanlardan şâhidlik etmeleri istenmediği halde şâhidlik edecekler, yemin etmeleri istenmediği halde yemin edecekler.
Hz Muhammed (SAV) (Taberâni, XXIII, 314).
Aşağıda da Prof. Celal Şengör ün ülkemizin en büyük ulusal güvenlik sorununa verdiği cevap var.
En büyük problem (Videonun linki)
Bir de olayın bilgisizlik sözleşmesi boyutu var. Bu kavramı, Güney Afrika üzerine araştırmalar yapan Melissa Steyn’in [3] ülkede 40 yılı aşkın bir süre siyahlara kan kusturan Apartheid rejimine sessiz kalan sıradan Afrikalıların tavrını tarif etmek amacıyla kullanmış.
Toplumdaki bütün olumsuzlukları temsil eden zümrelerin gücü, ellerindeki silahlı güçten değil, kendileriyle iş birliği yapan / sessiz kalan halktan aldıklarını söyleyebiliriz.
Almanlar bunu şöyle hicvetmişler; eğer 1 (bir) Nazi ile aynı masada oturup ona karşı tek laf etmeyen 10 (on) Alman varsa, masada 11 Nazi var demektir.
Kısaca ‘Bilgisizlik sözleşmesi’ yapılan tüm yolsuzluklara, haksızlıklara, adaletsizliğe rağmen bunu görüp de ses çıkarmayanları da suça ortak eden gizli bir sözleşme gibidir.
Benim de en çok duyduğum eleştirilerden biridir.
“KENDİN YAPMIYORSUN BARİ YAPANLARI ELEŞTİRME”
Referanslar
1- https://www.acarbaltas.com/platin-dergisinde-acar-baltas-21/
2- https://www.hurriyet.com.tr/kelebek/hayat/islamiyeti-kim-temsil-edecek-yunus-emre-mi-silahli-katiller-mi-27935981
3- https://en.wikipedia.org/wiki/Melissa_Steyn