Aynı Şeyleri Yaparak Farklı Sonuç Elde Etmek — Siber Güvenlik
Önce çarpıcı bir bilgi ile başlayayım. FBI’ın 2022 İnternet Suç Raporuna göre ülkemiz, dünyada en çok siber saldırılara maruz kalan 13. ülke arasında yer almakta.
Türkiye dünyada Hindistan ve Nijerya’dan sonra en çok sahte akademik yayın yapılan ülkeler arasında, yani değil dünya ile rekabet edecek, dünyayı takip edecek beyinleri yetiştiremiyoruz.
Prof. Dr. Muammer Kaya’nın 2007 tarihli “Türkiye’de Araştırma Geliştirme: Ne Durumdayız? Ne Yapmalıyız?” başlıklı araştırmasında, Türkiye’den 1981–2000 yılları arasında ABD’ye 65.000, OECD ülkelerine iki milyona yakın 25 yaş üstü insanın göç ettiği bildirilmiştir. Bunların yaklaşık yüzde 60’ı yüksek öğrenim görmüş kimselerdir. Raporda, Türkiye en fazla beyin göçü veren 34 ülke içinde 24. sırada yer almakta olduğu ve iyi eğitim gören yüz kişiden 59’unu kaybettiği belirtilmektedir. 2007'den bu yanı bu rakamların inanılmaz derecede arttığını zaten herkes kendi etrafından bile görebilir.
Yukarıdaki sonuçlarla örtüşen bir gözlemimi paylaşayım. Özellikle bilişim alanında bizim yetiştirdiğimiz personel alaylıdır. Kendinden önceki ustası nasıl yaptı ise o da öyle yapar. Dünya’daki akademik literatürü takip emek veya yayınları okumak yerine ustası ne diyor veya etrafta ne konuşuluyor onu öğrenir, bilir ve doğru kabul eder. Alaylı olmak kötü bir şey değil ama en basitinden iyi bir İngilizce ile akademik literatürü ve yabancı dilde yazılmış kitap ve makaleleri alaylı olmanın yanında takip edemezse bu sorun.
Neden sorun olduğu ile ilgili şöyle bir örnek vereyim. Genelde ABD de üniversitelerde şöyle bir uygulama vardır. Mesela adam Stanford’da doktora yaptı ise onun Stanford’da öğretim görevlisi olması istenmez çünkü zaten aynı kültür ve entelektüel atmosfer onu yetişirdi. Onun başka bir üniversiteye gitmesini, MIT veya Caltech veya başka üniversitelerden doktora yapanın gelmesi isterler ki bilgi birikimi artsın, entelektüel atmosfer çeşitlendin, rekabet olsun.
Başa gelirsek aynı şeyleri yaparak farklı sonuç elde edemeyiz.
